Hani bir laf vardır, ‘bu pilav daha çok su kaldırır’ diye; işte, trafik sigortası da o misal.
Vatandaş ile sigortacı arasında tartışma bir türlü bitmiyor. Vatandaş, ‘yaptırsan bir dert, yaptırmasan bir dert; yaptırmasan hem cezası var hem sorumluluğu büyük, yaptırsan primler el yakıyor’ diye şikayet ediyor. Sigortacı ise, ‘yapsan bir dert yapmasan bir dert; kanunen satmaz zorundayız yapmasak cezası var, yapsan neredeyse her sattığımız poliçeden zarar eder hale geldik’ diyerek, dert yanıyor.
Tabi bir de bu durumdan vazife çıkaranlar var. Onlardan biri, geçenlerde bir açıklama yapıyor; neymiş efendim, trafik sigortasındaki prim artışı nedeniyle sürücüler sigortasını yenilemiyormuş, sigortalılık oranı düşmüş, sigortacıların prim geliri yüzde 40 artmış. Yanlış anlamayın, bu açıklamaları yapanların sigortacılıkla hiçbir alakaları yok, sadece bu işin farklı boyutta ticaretini yapıyorlar. Daha vahimi, birkaç gazete de sormadan, araştırmadan bu açıklamaları alıp, sayfa manşetlerine taşıyor.
Ben size, işin doğrusunu anlatayım. Peşin peşin söyleyeyim, kimsenin avukatlığını yapma gibi bir derdim yok; ama bazı gerçekler var ve bunları da herkesin bilmesi gerekiyor.
|